NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسْلِمُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
أَخْبَرَنَا
عَبْدُ الرَّحْمَنِ
بْنُ
إِسْحَقَ
عَنْ أَبِي
الزِّنَادِ
عَنْ
مُجَالِدِ
بْنِ عَوْفٍ
أَنَّ خَارِجَةَ
بْنَ زَيْدٍ
قَالَ
سَمِعْتُ
زَيْدَ بْنَ
ثَابِتٍ فِي
هَذَا
الْمَكَانِ
يَقُولُ
أُنْزِلَتْ
هَذِهِ
الْآيَةُ
وَمَنْ
يَقْتُلْ
مُؤْمِنًا
مُتَعَمِّدًا
فَجَزَاؤُهُ
جَهَنَّمُ
خَالِدًا
فِيهَا
بَعْدَ
الَّتِي فِي
الْفُرْقَانِ
وَالَّذِينَ
لَا
يَدْعُونَ
مَعَ اللَّهِ
إِلَهًا
آخَرَ وَلَا
يَقْتُلُونَ
النَّفْسَ
الَّتِي
حَرَّمَ
اللَّهُ إِلَّا
بِالْحَقِّ
بِسِتَّةِ
أَشْهُرٍ
Harice b. Zeyd şöyle
dedi: Zeyd b. Sabit'i, şu bulunduğum yerde şöyle derken işittim:
Kim bir mu'min'i kasden
öldürürse cezası, içinde temelli kalacağı cehennemdir"[Nisa 93] âyet-i
kerimesi Fûrkan süresindeki "Onlar, Allah'ın yanında başka İlah tutup o'na
yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı can'a haksız yere kıymazlar."[Fûrkan,
68] mânâsına gelen âyetten altı ay sonra indirildi."
İzah:
Haberde, Zeyd b. Sabit
(r.a), Nisa Sûresi'nin 93.'cü âyetinin, Fûrkan sûresinin 68. ayetinden altı ay
sonra nazil olduğunu, dolayısıyla onu rieshettiğini bildirmektedir.
Burada neshin önemini
anlayabilmek için Fûrkan Sûresi'ndeki âyetten önceki ve sonraki bazı âyetlere
işaret etmek gerekecektir.
Fûrkan Sûresi'nin
63,'ncü ayetinden, 68. ayetine kadarki kısımda Allah'ın kullarının
özelliklerinden bahs edilmektedir. 68, 69, 70'inci âyetlerin mealleri de şu
şekildedir. "Onlar Allah'ın yanında başka tandır tutup ona yalvarmazlar.
Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar. Zina etmezler, bunları
yapan, günaha girmiş olur; kıyamet günü azabı kat kat olur. Orada afçaltilarak
temelli kalır. Ancak tövbe eden, inanıp yararlı iş işleyenler müstesna. Allah,
onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah bağışlar ve merhamet
eder."
Görüldüğü gibi bu
âyetlerde; Allah'ın kullarının, haksız yere adam öldürmeyecekleri, zina
etmeyecekleri; şayet bunları yaparlarsa büyük günah işlemiş sayılacakları,
kıyamet günü azaplarının katlanacağı, ama tövbe edip hayırlı işler yapanların
affedileceği ve kötülüklerinin iyiliklere çevrilecekleri beyân edilmektedir.
Kısacası, adam öldüren kişinin tövbesini kabul edileceğine işaret
edilmektedir. Nisa Sûresi'nin 93.cü ayetinde ise, haksız yere adam öldürenin
cezasının cehennem olduğu ve orada sürekli kalacağı ifâde edilmektedir. Bu
durumda âyetler arasında bir çelişkinin varlığı söz konusu olmaktadır. İşte
Zeyd b. Sabit, haksız yere adam Öldürenin ebeddiyyen cehennemde kalacağını
bildiren Nisa Sûresi'nin 93.cü âyetinin, tövbenin kabul edileceğini işaret eden
Fûrkan Sûresi'ndeki âyetten daha sonra indiğini, dolayısıyla onun hükmünü
ortadan kaldırdığını söylemiştir.
Bundan sonraki hadiste
ise, konu daha değişik bir tarzda ele alınmış; Fûrkan Sûresi'ndeki âyetin,
müslüman olmak üzere olan müşriklerle ilgili; Nisa Sûresi'ndeki ayetin ise
daha önceden müslüman olup İslâm Şeri-âtini bilenlerle ilgili olduğu ifâde
edilmiştir.
Ancak hadisin sonunda,
Mücahîd'in; pişmanlık duyanların ebediyyen cehennemde kalma hükmünün dışında
olduğunu izah eden beyanı yer almıştır.
Alimlerin çoğu, âyeti
kerimelerin "Haber" niteliğinde olduğunu, haberde ise neshin caiz
olmadığını ve Nisa Sûresi'ndeki âyette anılmamış olsa da bir istisnanın
olduğunu söylemişlerdir. Buna göre, Nisa Sûresi'nin 93'üncü âyetinin mânâsı:
"Kasden bir mü'mini öldürenin cezası, içerisinde devamlı kalacağı
cehennemdir. Ama tövbe edip, pişmanlık duyanlar müstesna", şeklinde
anlaşılacaktır. O zaman, iki âyet arasında bir çelişki sözkonusu olmaz.
Dolayısıyla neshin varlığını söylemeye de ihtiyaç kalmaz.
Bu izah, bir sonraki
hadiste gelecek olan, Mücâhid'in izahına uygundur.